Soru-Cevap
Kaplıca, ılıca, termal su kaynağı, içmece ya da çermik: Halk arasında bunların hepsi kullanılıyor. Dilerseniz önce buna bir kesinlik getirelim, bu kelimelerin hepsi aynı anlama mı geliyor, yoksa suların özelliğine göre mi değişiyor?
Zeki Karagülle: Kaplıca, Türkçe bir sözcük, kapalı ılıca (tesis yapılmış ılıca)’dan geliyor. Ilıca ise sıcak su kaynağı yada yöresi demek. Termal ise Latince, Romalılar’dan kalan bir sözcük; ılıca’nın eş anlamlısı. Roma’da devasa görkemli kaplıca tesislerine Terme denirdi. Çermik ise, bazı yörelerde halk ağzında kaplıca anlamında kullanılan bir sözcük. Farsça’da banyo demek.
Herhangi bir yerden kaynayan her sıcak su, kaplıca kabul edilebilir mi? Yoksa kaplıca suyunun farklı nitelikleri mi olması gerekiyor?
Zeki Karagülle: Kaplıcasuyu’nun geleneksel olarak temel özelliği yeraltı kaynaklı doğal su olmasıdır. Doğal yüksek mineral içeriği (1g/L üzerinde ) ve doğal yüksek sıcaklığı (20oC üzerinde) ile dikkat çeker. Günümüzde bu niteliklere yararlı etkilerinin bilimsel olarak gösterilmiş olması yada belirli hastalıklarda tedavi edici etkilerinin bilimsel olarak gösterilmiş olması yani etkinliğinin kanıtlanmış olması eklenmiştir.
Kaplıcalardan nasıl faydalanılıyor? İçine girerek mi, içerek mi? Kaplıca kürlerini nasıl sınıflıyorsunuz?
Zeki Karagülle: Kaplıcalarda, kaplıca suyu ile yapılan uygulamalar banyo, içme ve inhalasyon (soluma) şeklindedir. En sık ve yaygın kullanılan yöntem banyolardır. Günümüzde kaplıcalara özgü bu uygulamalar, masaj, egzersiz, diyet, hamam, sauna vb. değişik doğal yöntemlerle kombine edilmektedir. kaplıca kürlerini çok farklı şekillerde sınıflandırmak olanaklıdır. Bir sınıflandırma kürün yapılış şekline göredir; “açık (serbest) kaplıca kürü”,nde pansiyon veya otellerde kalan ve ayaktan kaplıca kür merkezine gelip kaplıca uygulamaları alan kişiler söz konusudur. “kapalı kaplıca kürü”nde ise hastane koşullarında kaplıca kür kliniklerinde yatan hastalara kaplıca tedavisi uygulanır.
Herkes dilediği gibi yararlanabilir mi, bu şifalı sulardan… Yoksa mutlaka öncesinde bir uzman denetiminden mi geçmek gerekiyor?
Zeki Karagülle: Kaplıca tedavisinin bugün de geçerli olan önemli bir karakteristiği geleneksel olarak yapılmasıdır. Burada ne yazık ki; ne kaplıca öncesi uygunluk açısından herhangi bir uzman hekim yönlendirmesi ne de kaplıca da uygulanacak tedavi programı açısından, buradaki kaplıca uzmanı (ülkemizde Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Uzmanı) incelemesi, muayenesi, kaplıca kür programı düzenlenmesi ve kontrolü yoktur. Oysa günümüz bilimsel tıp yaklaşımında tüm bu aşamalarda uzman bir hekim ve uzman bir ekip hizmeti söz konusudur.
kaplıca ya girenler neye dikkat etmeli? Bu denize ya da havuza girmekle aynı şey değil, yanılıyor muyum?
Zeki Karagülle: Kaplıca da modern, bilimsel bir işleyiş geçerli ise küre alınan kişinin (yani küristin) tedavi programı titizlikle uygulanır, düzenli izlenir ve kür boyunca kontrol edilir. kaplıca ya gelenlere buna uymak kalır. Ama, geleneksel kaplıcalarda küre gelenlerin kişisel tecrübelerine yada o kaplıcadaki yaygın geleneksel kullanıma göre kaplıca kürü seyreder. Yine de, bir banyo kürü söz konusu ise, kısaca şunları önermemiz yararlı olacaktır; banyo su sıcaklığı 36–38oC, banyo süresi 20 dakika, günde banyo sayısı 1-2 kez ve kürde toplam banyo sayısı 15-21 kez civarında olmalıdır. Denize yada havuza girmek tümüyle farklı bir olgudur. Burada genel olarak eğlence, tatil yada yüzme amaçlı kullanım vardır, tedavi yada sağlık amaçlanmaz, diğer yandan daha düşük su sıcaklıkları söz konusudur ve suda kalma süresi yada suya girme sıklığı da daha fazladır.
İzleyicilerimiz, kaplıca seçerken nelere dikkat etmeliler, bu konuda onlara tavsiyelerde bulunabilir misiniz?
Zeki Karagülle: Kaplıca seçerken dikkat edilmesi gereken şeyler, sizin niçin kaplıcaya gitmek istediğinize bağlıdır. Geleneksel ziyaret, tedavi, rehabilitasyon, koruma ve sağlığı geliştirme gibi farklı amaçlara göre farklı kaplıca suları ve kaplıca tesisleri, ortamlar ı(iklimleri) ve nihayet tedavi tipleri seçilmektedir. Buradaki başlıca sorun bu seçimde kişiye kimin nasıl yardımcı olacağı yol, göstereceği ve/veya yönlendireceğidir. Mutlaka bu alanda uzmanlaşmış bir hekim sonra da kaliteli ulusal ve uluslar arası standartlara uygun bir kaplıca sağlık kurumu yada tesisi devreye girmelidir.
kaplıca için uygun mevsim hangisi? Şimdi yaz aylarındayız, tatillerini bir kaplıcada değerlendirmek isteyenlere neler önerirsiniz?
Zeki Karagülle: Kaplıca kürü her mevsimde yapılabilir. Geleneksel kaplıca ziyaretleri geç ilkbahar, yaz ve erken sonbaharda yapılır. Oysa, günümüz bilimsel kaplıca tedavisi 4 mevsime yayılmıştır, ama yine de yaz ayları halen en çok kaplıca ziyareti yapılan aylardır ve bu ziyareti çoğu kişi bir yaz tatili ile bağdaştırır. Diğer yandan, kaplıca tedavisinde amaçlanan etkiye göre bazı durumlarda belirli bir mevsim diliminde belirli bir kaplıca tesisi yeğlenebilir. Burada da yine uzman hekim muayenesi, yönlendirmesi, tedavi düzenlemesi ve kontrollerinin olması temel yaklaşım olmalıdır.
Ülkemiz kaplıcalar açısından çok zengin. Bunların hepsini sıralamaya kalkarsak, sayfalarca yer gerekecek. Türkiye’nin belli başlı şifalı su merkezlerini ve bunların yararlarını kısaca sıralayabilir misiniz?
Zeki Karagülle: Türkiye’nin her köşesinde kaplıcalar yayılmış durumdadır. En çokkaplıca bulunan yörelerimiz Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgeleridir. İller olarak sıralarsak İzmir, Afyon, Balıkesir, Ankara, Bursa, Eskişehir, Kütahya, Yozgat, Kırşehir, Amasya, Samsun, Hatay, Sivas, Çanakkale, Aydın önemli kaplıca potansiyeline sahip illerimizdir.
Tüm bu kaplıca merkezlerimizde en başata romatizmal hastalıklar tedavi edilmektedir. Ancak, bir kaplıca kürünün genel olarak sağlık üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle, birçok kişi yine geleneksel yaklaşımla kaplıca ları ve romatizma dışında çok çeşitli kronik hastalıkların tedavisi için veya destekleyici amaçlı ziyaret etmektedir. Örneğin, diyabet ve hipertansiyon bunlar arasında en yaygın olanlardır. Yine hemen her sistem hastalığında, kaplıcalar tercih edilebilmektedir. Daha yaygın kullanılanları sıralarsak, cilt hastalıkları, kadın hastalıkları ve solunum, kalp-damar sistemlerindeki rahatsızlıklar, mide-bağırsak, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, metabolizma ve alerjik rahatsızlıkları özellikle belirtmemiz gerekir. Bu geleneksel kullanımlar ve indikasyonlar artan ölçüde bilimsel olarak kanıtlanmakta ve modern tıp ve sağlık hizmetleri içersinde giderek yerleşik hale gelmektedir ve çoğu ülkede özellikle Avrupa’da sağlık sigortalarınca desteklenen ve ödemeleri yapılan sağlık hizmetleri ağı içinde yer almaktadır.
Son yıllarda, hızla yükselen bir eğilim spa merkezlerine gitmek. Buralarda da, sularla bazı terapiler yapılıyor. Aslında her kaplıca bir spa merkezi değil mi?
Zeki Karagülle: Spa İngilizce’de kaplıca ’nın tam karşılığı olan sözcüktür, kökeni eski Walon (Belçika) dilindeki Espa’dan geliyor. Bu da çeşme anlamı taşıyor. Romalıların Terme’lerinde SPA sözcüğü duvarlara kazınmış ve kullanılmıştır. Bunun “Salus Per Aguas” (su ile sağlık) anlamında Latince söylemin baş harfleri olduğu iddia edilmektedir.
Sözcüğün kökeni ne olursa olsun günümüzde bir SPA olgusu ya da konsepti giderek yaygınlaşmaktadır, beklide bir “SPA epidemi”sinden söz etmek mümkündür. Burada yine su ile yapılan uygulamalar ön plandadır, ama artık suyun termal ya da mineralli ya da doğal olması önem taşımamaktadır. Ayrıca, su dışında bir dizi geleneksel uygulamalar da bu SPA merkezlerinde yapılmakta; bunlar arasında masaj ilk sırada yer almaktadır. Ama aromaterapi, yüz ve vücut bakımları, çamur ve yosun maskeleri, hamam ve sauna olanakları, küçük estetik girişimler, hatta botoks uygulamaları ve saç ve tırnak bakımları gibi sayısız uygulama, SPA menülerinde yer alabilmektedir.
Kaplıcalarımızı, daha modern hale getirmek ve yurtdışından daha fazla talep yaratmak için çalışmalarınız var mı?
Zeki Karagülle: Şu anda Avrupa düzeyinde, Avrupa kaplıcalar Birliği içerisinde bir kalite ve standart çalışması yürütülüyor. Biz de Türkiye kaplıca Talasso ve Kür Merkezleri Derneği olarak (ben Dernek Başkanıyım) Avrupa kaplıcalar Birliği asil üyesiyiz, ben de Avrupa kaplıcalar Birliği Tıp Komisyonu Başkanlığını yürütüyorum. Burada EUROPESPAmed ve EUROPESPAwellness, adlı iki ayrı kalite sertifikasyonu veriliyor. Amaç Avrupa kaplıcaların katile standardını yükseltme ve belgelendirme. Halen Türkiye’de sadece iki tesis bu sertifikasyonları aldı ama 1-2 yıl içinde bu sayının 10’u aşmasını bekliyoruz.
Yurtdışından Türkiye kaplıcalarına ziyaretçi gelmesi bir dönemdir çok arzulanıyor, özellikle de turizmin bu şekilde hem çeşitlendirilmesi hem de yıl boyunca sürmesi amaçlanıyor. Bu arada sağlık turizmi içersinde kaplıca termal turizmi de ayrı bir ilgi odağı ve tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Bu anlamda kongreler düzenleniyor, hükümetler arası görüşmeler yapılıyor, turizm şirketleri yeni örgütlenmelere gidiyor, sağlık sigorta şirketleri konu üzerinde çalışmalar yapıyor. Ama özellikle Almanya, Hollanda, Belçika ve Kuzey Avrupa ülkelerinde var olan büyük bir kaplıca “kürist” potansiyelini henüz harekete geçirebilmiş değiliz. Bu arada ülkemizin kuzey, doğu ve güney komşularındaki potansiyeli de ihmal etmemeliyiz. Bu anlamda bir devlet politikası ve stratejik planlama, etkin örgütlenme ve rasyonel parasal destek konularında gelişmeler sağlamalıyız.
Balneolojik Kaynaklar nedir?
Toprak, su ve iklim kaynaklı doğal tedavi edici etkenler; doğal mineralli ve/veya termal sular, termal çamurlar , şifalı topraklar, gazlar ve iklimsel etkenlere balneolojik kaynaklar denir.
Balneoloji nedir?
Sözcük anlamı banyo bilimi balneolojik kaynakların bilimi olarak tanımlanır. Balneolojik kaynakları fiziksel, kimyasal, biyolojik, jeolojik, hidrolojik, ekolojik ve medikal yönden inceler. Bu nedenle başta tıp olmak üzere fizik, kimya, biyoloji, hidroloji, jeoloji ve klimatololoji gibi değişik bilim dallarının ilgi alanına giren bir bilim alanıdır.
Balneoterapi nedir?
Termal ve/veya mineralli suların, şifalı çamurların ve gazların, yöntem ve dozları belirlenmiş, banyo, paket, içme ve soluma uygulamaları şeklinde, düzenli aralıklarla seri halde tekrarlanarak kullanılmasıyla, belirli bir zaman aralığında ve kür tarzında gerçekleştirilen bir ilaç dışı tedavi yöntemidir.
Kaplıca (SPA) tedavisi nedir?
Balneolojik kaynakların, öncelikle doğal olarak bulundukları yerler olan kaplıcalarda, hastalıkların tedavisinde kullanılmasıyla sezgisel olarak gelişen ve insanlık tarihi boyunca gelenekselleşerek günümüze kadar ulaşan bir tedavi yöntemidir.
Klimaterapi nedir?
İklimin biyopozitif elementlerin hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde kullanımına klimaterapi denir.
Peloidoterapi/Peloterapi nedir?
Jeolojik ve biyolojik olaylar sonucu oluşan organik ve inorganik maddelerin oluşturduğu çamur ve toprakların banyo, paket, sarma, maske ve tampon şeklinde uygulanmalarıyla yapılan tedavi yöntemidir.
İçme kürü nedir?
Doğal mineralli suların, gün boyu bölünmüş dozlarda, belirli miktarlarda ve belirli bir sürede içilmesi ile yapılan tedavi yöntemidir. Geleneksel hali kaplıca veya içmecelerde mineralli suyun kaynağından içilmesi ile uygulanır.
İnhalasyon nedir?
Termomineral su aeresollerinin(damlacıklarının) solunması ile yapılan balneolojik tedavi biçimidir.
Talassoterapi nedir?
Koruyucu ve tedavi edici olarak tıbbi gözetim ve denetim altında, deniz ve çevresine özgü tüm yararlı etkenlerin, yani deniz iklimi, deniz suyu, deniz çamurları, yosunlar, kum ve denizden elde edilen diğer maddelerin birlikte ve değişik yöntemlerle kullanıldığı bir tedavi sistemidir.
Helioterapi nedir?
Doğal global güneş ışınları ile bazı hastalıkların tedavisidir. Güneş banyosu diye de anılmaktadır.
Aromaterapi nedir?
Bitkisel öz yağların kimyasal yapısı ve enerjilerinden faydalanan ve banyo, masaj, soluma, kompres ve diğer yollarla uygulanmasını içeren doğal bir tedavi biçimidir.
Akuaterapi/ Suiçi Egzersiz/ Hidroterapi nedir?
Her birey için özel olarak düzenlenen, eğitilmiş uzman personelin yönlendiriciliği ve gözetiminde gerçekleştirilen, idealinde amaca uygun inşa edilmiş ve ısıtılmış su yada termal su doldurulmuş havuzlarda gerçekleştirilen ve daha çok sinir-kas-iskelet sisteminin işlevlerini geliştirme-iyileştirmeyi amaçlayan tedavi programıdır.
Termal Hidroterapi nedir?
Termomineral sular ile değişik sıcaklılarda yapılan yıkamalar, duşlar ve dökmelerdir.
PAYLAŞIM