slider-img-18

Doğal Mineralli Sular ve Kaynak Suları; Tanım ve Sınıflandırma

Mineralli sular ve kaynak suları, doğal olarak yer yüzeyine çıkan, “kaynayan” yer altı kaynaklı sular olarak tarih boyunca insanlığın ilgi odağı olmuştur. Önceleri bu sular yalnızca çıktıkları yerlerde kullanılırken daha sonraları, bilim ve teknolojideki gelişmeler şişelenmelerini olanaklı kılmıştır. Böylece doğal suların kaynaklandıkları yerlerin dışında da yaygın tüketilmesi sağlanmıştır.

Şişelenen doğal mineralli suların fizyolojik su gereksiniminin karşılanmasında kullanılması geleneği halen her Avrupa ülkesinde ve birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede yaygın olarak sürmektedir. Ülkemizde doğal mineralli sular, maden suyu ya da maden suyu sodası adı altında şişelenmektedir. Halkımızın, kısaca soda diye de andığı şişelenmiş mineralli su tüketimi, giderek artıyor olsa da, ülkemizde Avrupa düzeyinin çok altındadır. Doğal kaynak suları ise ülkemizde tercih edilen içme suları konumunu koruya gelmiştir.
Doğal Mineralli Su, bir yer altı su kaynağından doğal olarak “kaynayan” ya da “yapay” yollarla çıkarılan, orijinal bakteriyolojik saflığını garantiye alan koşullarda toplanan, özel hijyenik kurallara uyularak çıkış noktasına yakın şişelenen, esas mineral içeriğini değiştirecek herhangi bir ön işleme tabi tutulmayan; yalnızca havalandırma yardımıyla dekantasyon ve/veya filtrasyon yöntemleri ile stabil olmayan içerikleri (örn. gazlar, demir gibi) uzaklaştırılabilen, şehir su şebeke sisteminden alınmamış olan, şişelenmemiş halde nakledilmeyen ve 500mg/L üzerinde toplam katı madde içeren şişelenmiş içilebilir su olarak tanımlanabilir. Doğal kaynak suyu ise yukarıdaki tanıma 500mg/L altında toplam katı madde içeren nitelemesi eklenerek tanımlanabilir. İstenmeyen kimyasal ve mikrobiyolojik komponentlerini uzaklaştırmak amacıyla işleme tabi tutulan doğal mineralli sular veya kaynak suları “doğal” niteliklerini yitirmiş sayılırlar. Etiket bilgilerinde doğal sıfatı yer alamaz.

Doğal sular yeraltındaki çevrimleri sırasında toprakta bulunan element ve maddeleri çözündürürler. Bunlar arasında, kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve klor gibi insan beslenme fizyolojisinde rol oynayan ve sağlıklı yaşam için günlük belirli miktarlarda alınmaları gereken elementler başta gelir. Doğal yeraltı sularında insanda bazı temel yaşamsal olaylarda önemli rolleri olan flüor, demir, iyot, selenyum, bakır, çinko, krom, arsenik ve bor gibi eser elementler de bulunabilir. Doğal suların kimyasal bileşiminde, toprakta bulunabilen moleküler anyonlardan en sık rastlananları ise sülfat ve bikarbonattır. Yine, yer altı kaynaklı sular içersinde karbondioksit, hidrojen sülfür ve radon gibi gazlar çözünmüş olarak bulunabilirler.

2
Günümüzde doğal mineralli sular toplam mineral içeriklerince; “çok düşük mineralli” (50mg/L’nin altında), “düşük mineralli” (500mg/L’nin altında) ve “zengin mineralli” (1500mg/L’nin üzerinde) şeklinde sınıflandırılırlar. Ayrıca, belirli konsantrasyonların üzerinde veya altında yukarıda sıralanan element ve maddeleri içermelerine bağlı olarak ta doğal mineralli sular sınıflandırılmaktadır. Örneğin, 150mg/L üzerinde kalsiyum içerenler “kalsiyumlu”, 20mg/L’nin altında sodyum içerenler “düşük sodyumlu” gibi.

Prof. Dr. M. Zeki KARAGÜLLE hakkında

Termalspasaglik.com'da Prof. Dr. M. Zeki KARAGÜLLE 'nin 9 makalesi bulunuyor. .

  ·   Prof. Dr. M. Zeki KARAGÜLLE 'nin diğer yazıları

PAYLAŞIM
  • Delicious 'ta paylaş
  • StumbleUpon 'da paylaş
  • Digg 'de paylaş
  • Twitter'da paylaş
  • Mixx 'de paylaş
  • Technorati 'de paylaş
  • Facebook 'da paylaş
  • ShareThis 'de paylaş
  • Reddit 'de paylaş
  • Google 'da paylaş
  • LinkedIn 'de paylaş

Yorumlar

"Doğal Mineralli Sular ve Kaynak Suları; Tanım ve Sınıflandırma" yazısına 3 yorum yapılmış